Mordehay Vanunu, İsrail'in dünyadan gizli olarak nükleer silah ürettiği Necef Çölü'ndeki Dimona nükleer tesisinde teknisyen olarak çalışırken, Filistinliler'e olan sempatisi ve Lübnan işgaline asker olarak katılmayı reddetmesi üzerine izlemeye alınır, bir süre sonra işine son verilir.
Vanunu nükleer çılgınlığı önlemek maksadıyla, tesisin çalışırken gizlice çektiği fotoğraflarını bir İngiliz gazeteciye sızdırır. O sırada tanıştığı bir kadın ile Roma'ya gider, burada MOSSAD tarafından yakalanır ve İsrail'e kaçırılır. Buradaki yargılama sonucunda 18 yıl hapis cezasına çarptırılır, cezasının ilk 11,5 yılını tek başına hücrede geçirir.
Hapisten çıktıktan sonra da hayatı gözetim altında devam eder. Çok yorulmuş ve hayata küsmüştür, Yahudiliği terkederek Hristiyan olur. Şu sözleri çok dikkat çekicidir:
“Bir yahudi devletine ihtiyaç yok. Bir Filistin devleti olmalı. Yahudiler nerede isterse yaşayabilir, İsrail’de de, ama bir Yahudi devleti olmamalı.”
Avrupa Birliği, ABD ve hatta -bilhassa sunni- Araplar’ın bu sivil katliama karışmaya hiç niyeti yok, geri kalan Arap olmayan müslümanlar’ın ise gücü yok. Gazze'de süregiden vahşeti ancak İsrail'in içinden yeni Mordehay Vanunu’lar çıkıp durdurabilir.
Vanunu'nun hayat hikayesini çok zaman önce okumuş tüm yahudiler hakkında kötü konuşmaktan vazgeçmiştim, ama sanırım son olanlar bu kararımı örseledi. Yine de http://december18th.org/ sitesindeki gençler gibi aklı vicdanı hür İsraillilerin az sayıda olmadığını düşündükçe geleceğin daha güzel olabileceği konusunda ümitlenebiliyorum.
YanıtlaSil