15 Kasım 2009 Pazar

Vedad'ın hazin hikâyesi

Halid Ziya kitaplarından 'Bir Acı Hikâye'nin ruhu 'Kırık Deniz Kabukları'na nakil olmuş. Selim İleri, Vedad'ın uğradığı haksızlıklara kendi dilinde isyan eder, ağıt yakarken bizi yakın tarihin bilinmeyenleriyle de buluşturuyor. Özellikle Mustafa Kemal, Latife Hanım ve Vedad arasında yaşanan ilginç anektodlar dikkat çekiyor

Selim İleri

Çalkantılı bir hayattan sonra virane köşküne çekilmiş yaşlı bir kadın olan Mediha Hanım, çocuk yaşlarında Selim İleri’ye piyano dersleri verirken bir yandan da onun Halid Ziya’nın oğlu Halil Vedad’la bir bağ kurmasına vesile olur.

Halid Ziya Uşaklıgil (1867-1945) dört çocuğundan üçünü daha kendisi hayatteyken toprağa vermek bahtsızlığını yaşamış bir edebiyatçıdır. Sadun ve Güzin adındaki çocuklarını henüz bebekken kaybeder. Sadun için ‘Kırık Oyuncak’, Güzin için ‘Kırık Hayatlar’ hikâyelerini kaleme alır. Daha sonra Halil Vedad ve Bülent isminde iki oğlu olur. İkisi de hariciyeci olarak yurtdışında görev yapar. Ölümünden sonra anısına Bir Acı Hikâye kitabını yazdığı Halil Vedad, 1937’de Arnavutluk’ta görevi başındayken intihar eder. Bir Acı Hikâye’nin 1942’de yayımlanışından sonra, hayatının en fırtınalı dönemlerini yaşayan Mediha Hanım, kitabı gözyaşları içinde okuyup soluğu yazarın Yeşilköy’deki evinde alır. Halid Ziya, Hollywood’un sinema artistlerini hatırlatan okurunu epey yadırgasa da görüşmeyi kabul eder fakat sık sık “Sizi kim gönderdi?” diye sorar.

Devamı Radikal Kitap'ta


Yazının devamı

7 Kasım 2009 Cumartesi

Aziz Abdülaziz



Sultan Abdülaziz, hal edildiği (tahttan indirildiği) 30 Mayıs ile intihar ettiği ya da öldürüldüğü 4 Haziran 1876 arasında geçen dört günlük süre içinde çekilen fotoğrafta sonunun yakın olduğunu bilen endişeli gözlerle bakıyor. İki saray görevlisi sultana yaslanmış poz veriyor, kıyafetler aşağılanmayı garantilemek için özel olarak seçilmiş.


Sultan Abdülaziz ve babasının akıbetini takip eden şehzade Yusuf İzzedin Efendi. Şehzadenin ölümü de babası gibi karanlıkta kalmıştır.

Ümit Bayazoğlu'na teşekkürlerimle...


Yazının devamı
Banner from George Steinmetz

(*) Yavaş yürüyorum bela bana yetişiyor, hızlı yürüyorum ben belaya yetişiyorum.