13 Kasım 2008 Perşembe

Manda ve Himaye

Erzurum (23 Temmuz 1919) ya da Sivas (4-11 Eylül 1919) Kongrelerine atfen anılan "Manda ve himaye kabul edilemez" mottosu ne Erzurum ne de Sivas Kongrelerinin kararları arasında bulunur. Kongrelerde üçüncü bir ülkenin himayesine ilişkin alınan kararlar şöyledir:


manda


Erzurum Kongresi:
Madde-8 : İstiklalimiz ve vatanımızın bütünlüğü mahfuz kalmak şartıyla, memleketimize karşı istila emeli beslemeyen herhangi devletin fenni, sınai, ve iktisadi yardımını memnuniyetle karşılarız.


Sivas Kongresi:
Madde-7 : Milletimiz, insaniyetperver ve muasır memleketleri ali bilir. Teknik, sinai ve iktisadi durumumuzun ve bize elzem olanların idrakindedir. Bu sebeple devletimizin ve milletimizin, dahilde ve hariçte istiklali ve vatanımızın bütünlüğü muhafaza edilmek şartıyla, 6. maddede belirtilen sınırlar içinde millilik idealine hürmet eden ve yurdumuzu istila amacını gaye edinmeyen herhangi bir devletin fenni, sınai ve iktisadi muavenetini memnuniyetle karşılarız. Bu insani ve hukuka mutabık şartları ihtiva eden bir sulhun da hemen geçekleşmesi ve dünyanın sukunu, taleplerimizin en mühimidir.



Wilson


T. Woodrow Wilson (1856 - 1924)



Bu kararlarda tarif edilmeye çalışılan ülke Amerika Birleşik Devletleri'dir. Fakat 1920 seçimlerinde başkan Wilson'un yerine Monreo doktrinini savunan Warren G. Harding'in seçilmesiyle kendi içine dönen ABD, Avrupa'daki gelişmelere karışmama politikasını benimser.

4 yorum:

  1. Bu satırların hiçbirinde bir manda talebi olduğu söylenemez.

    Diyelim ki, böyle birşey mevcut olsun, bunu ispat etmeye çalışmaya çalışmak ve "Manda kabul edilemez" ilkesinin varolmadığını savunmak, ya mandacılıktan, yada dönemi mandacılıkla suçlamaktan başka birşey değildir. Her iki alternatifte de bir taraflık söz konusu...

    Ama bu taraflık, Türkiye Cumhuriyeti yönünde değil...

    YanıtlaSil
  2. Bu yaklaşımı bir yerden hatırlıyorum: “Ya yanımızdasınız ya karşımızda” GWB

    YanıtlaSil
  3. Sivas Kongresi:
    Madde-7
    eğer 1927 basımı olan nutukdan okuyacak olursanız açık açık düşmanlık yapmayan ve tarafsız olan bir devletin himayesi altına girmeye hazırız denilmekdedir. hatta bir hafta sonra mustafa kemal imzalı bi telgraf abd ye gönderilir. amerikadan bi heyette gelip anadoluda incelemeler yapar. gariptir gazi bunu nutuğun başlarında kendisi yazmış olduğu halde sonlara doğru inkar etmiştir..
    ama heyetin anadoluda ki araştırmaları ve yazdıkları raporlarda tbmm den amerikaya gönderilen mustafa kemal imzalı telfrafında orjinali bozulmadan günümüze kalmıştır. isteyen araştırır bakar. daha ayrıntılı bilgi için bi süre sonra kaynaklarla yeniden yazıcam..

    YanıtlaSil
  4. Bu konuya ben de değinmek istiyordum bir ara, ama burada varmış zaten. ABD ile "çaktırmadan" kurulmaya çalışılan ilişkiye karşın daha sonra Halide Edip gibilerin "Bunlar mandacıydı zaten" denilerek dışlanmaya çalışılması ilginç tabii.

    YanıtlaSil

Banner from George Steinmetz

(*) Yavaş yürüyorum bela bana yetişiyor, hızlı yürüyorum ben belaya yetişiyorum.