20 Temmuz 2007 Cuma

Öğrenilmiş İğrenme, Öğrenilmiş Unutma, Öğrenilmiş Aldırmama

14. yüzyılda Orta Asya'dan Avrupa'ya doğru yayılan veba milyonlarca insanın hayatına mal olur. 1347-1351 yıllarında yaşanan Büyük Veba Salgınında, Avrupa nüfusunun yaklaşık üçte birinin yani yaklaşık 25 milyon kişinin öldüğü tahmin ediliyor. Vebanın Avrupa'ya sıçrama hikayesi epey ilginç, Kırım'da Ceneviz'lileri kuşatan Kıpçak'lar (eski bir Türk halkı) belki ilk biyolojik savaş yöntemini kullanarak vebalı cesetleri mancınıkla kentin içine atarlar ve hastalık bu şekilde Avrupa'ya taşınır. Veba girdiği şehirde nüfusun 3'te 1'i ile yarısını telef etmeden çekilmez.

Hastalığı taşıyan ve yayan en bilinen hayvan fare, o dönemde herhangi biri için ölüm demektir. Bugün fare gördüğümüzde yaşadığımız iğrenme duygusu, nesillerin bilinçaltına işlenmiş bir mesajdır.
Ama bugün artık veba yok (en azından gelişmiş ve yarı gelişmiş ülkelerde), varsa da antibiyotiklerle tedavisi mümkün. Zavallı hayvancıkların artık ölümcül zararları olmadığı gibi çok hızlı üremelerinden dolayı bilumum deneyde kobay olarak kulllanılıp fayda dahi üretiyorlar.





İnsan soyuna yaptıkları ayıp yüzünden yüzyıllar boyunca iğrenilmeye, görüldükleri yerde linç edilmeye mahkum edilen fareler, 20. yy'da Mickey Mouse sayesinde iade-i itibar ile taltif edildiler. Sonra elimizin altında olmazsa olmazımız oldular.






Derken, bu haftasonu yeğeni oyalamak için gittiğimiz Ratatouille'da bu barışma işini abarttıklarını gördüm, fareler insanlara yemek pişiriyor, hem de en iyisinden.



Öğrenilmiş iğrenme memleketimde ise öğrenilmiş unutma veya öğrenilmiş aldırmama şeklinde tezahür eder. 1970'te Sağmalcılar'da yeni inşaatların pis su kanallarının temiz su kanallarına bağlanması ile bir kolera salgını başlar. "Bu koleradır" diyen devlet tarafından bir kez daha cezalandırılır, 50'ye yakın kişi ölür, ucuz atlatılmış bir salgındır. Sonra, Sağmalcılar ismi salgını çağrıştırdığından Bayrampaşa olarak değiştirilir. 2000 yılında Bayrampaşa Cezaevi Hayata Dönüş Operasyonunda onlarca mahkumun yanarak, vurularak ve boğularak ölümüne tanıklık eder.

0 comments:

Yorum Gönder

Banner from George Steinmetz

(*) Yavaş yürüyorum bela bana yetişiyor, hızlı yürüyorum ben belaya yetişiyorum.